Ünlü Kürt Ekonomist Narin Nadirova: Kadınlar hayata pozitif baktıkça başarıları artar Ruken Hatun
- Ruken Hatun Turhallı
- 8 Eki 2020
- 6 dakikada okunur

Ünlü Kürt Ekonomist Narin Nadirova: Kadınlar hayata pozitif baktıkça başarıları artar Ruken Hatun Turhallı 2020/03/08 - 00:12 Söyleşi
Ruken Hatun Turhallı BasNews – Kürt kadınları 21. YY’da, mücadele azmi ve başarıları ile dünya kadınları için ilham kaynağı oldular. Dünya gündemine giren ve kendinden söz ettiren, her alanda söyleyecek bir sözü olan bir görüngü yarattılar. Öyle ki bu başarı hikayeleri siyaset, sanat, medya - iletişimi, askeri ve ordu çalışmalarından tutalım da, Dünya ekonomik forumlarına kadar Kürt kadınları farklı mecralarda ön plana çıktılar. Dünya sorunlarına dair kafa yordular, yaratıcı projeler geliştirdiler ve bunları yönettiler. Dünya çapında isminden söz ettiren başarılı Kürt kadınlardan biri de Narin Nadirova. Kendisi dünya ekonomi sistemleri üzerine uzmanlık kazanmış ve bu konuda özgün projelere sahip olmakla birlikte, Home Credit Bank’ın Kazakistan Ceo’su olarak görev yapmakta. Narin Nadirova, Ermenistan Parlamentosu Milletvekili ve aynı zamanda Ermenistan Kürtleri Başkanı Kinyazê Hemid'in kızı ve Ünlü Kürt Akademisyen, Profesör Nadir Nadirov'un gelini. Kürt kadınlarının başarılı portlerinden biri olan Ekonomist Narin Nadirova ile sizler için konuştuk Dünya çapında ekonomi uzmanı olarak tanınan ve bu alanda bir çok ödülün sahibi olan Narin Nadirova, kadınların hayatta başarılı olabilmeleri için şu tavsiyelerde bulunuyor: “Başarmak için disiplin ve prensipler çok önemli, kadınlar özellikle aile içerisinde, dışarıda, çalışma alanlarında kısaca nerede olurlarsa olsunlar, bir şeyi yaptıklarında severek yapsınlar. Evet biliyorum kolay değil ama kadınlar hayata pozitif baktıkça, başarı oranlarının da arttığına inanan biriyim.” Kafkasya Kürtlerinde her ailenin tarihi bir hikayesi olduğunu biliyoruz. Ailenizin hikayesi konusunda neler anlatmak istersiniz? Her Kafkasya Kürdü gibi, bizim ailemizin de bir öyküsü var. 1925 yılları ve sonrasın da Kafkasya’ya göç eden yaklaşık 1700 Kürt ailesinin öyküsünden farklı değil. Bildiğiniz gibi Şeyh Said isyanı sonrasında binlerce aile, Serhad bölgesinden özellikle de Van dolaylarından Aras nehrini geçerek, nehrin diğer yakasındaki Nahçivan ve Ermenistana göç etmek zorunda bırakıldılar. Ailem de diğer bütün aileler gibi bu olaydan nasibini aldı ve Ermenistan tarafına geçti. Çekirdek ailem hala orada, Erîvana yakın Abovyan yerleşim birimin de yaşıyor. 0raya göç eden Kürtlerin büyük bir kısmı 1937 yılında Ermenistan ve Nahçivan’dan; 1944’te de Gürcistan’dan, Josef Stalin’in emriyle Orta Asya steplerine; Kazakistan, Kirgizistan ve Özbekistan’a sürgün edildiler. En son 90’ların başında Karabağ Savaşı’nın patlak vermesiyle, Ermenistan ve Azerbaycan’daki özellikle Müslüman Kürtler yaşadığı bu iki ülkeyi terk etmek zorunda bırakıldılar. Kısaca ailemin hikayesi Serhat bölgesinden yani Van, Kars, Ağrı, Iğdır’dan, önce Kafkaslara oradan da Orta Asya ve Rusya’ya sürgün edilen veya oralara göç etmek zorunda bırakılan diğer ailelerden pek farklı değil. Sizin ve eşinizin ailesi, Kafkasya Kürtleri içerisinde Siyaset ve Akademik alanda ün yapmış, Kürt ulusal değerlerini yaşayan, geliştiren aileler. Diasporada aileleriniz nasıl bu düzeyde başarılı olabildiler? Biliyorsunuz Kafkasya Kürtleri, özellikle de Ermenistan ve Gürcistan’daki Kürtler Sovyetler Birliği döneminde –bazı dönemleri saymazsak- edebiyat, kültür ve sosyal alanda destek gördüler. Radyo ve gazete yayınları oldu ve halen de Riya Teze Gazetesi ve Erivan Radyosu 80 yıldan fazladır yayınlarını sürdürebilmektedirler. Sovyetler Birliği dönemindeki gibi yayın akışı ve periyodları daha sık ve fazla olmazsa da Kürtler bu iki yayına sahip. Ayrıca her yıl onlarca kitap basılmakta, ayrıca belli sayıda gazetelerde Kürt okuyucuya ulaşabilmektedir. Böylesi bir durumda, eğitim alanında da Kürtlerin; Ermeniler, Azeriler, Gürcüler ve diğer halklar gibi kendilerine has alanlarda eğitim almaları önüne hiçbir engel konulmadı. Sovyetler Birliği dönemin de eğitim zorunluydu ve herkes eşit oranda eğitimden faydalanırdı. Tabi ki başarı göreceli bir kavram. Herkeste aynı derecede sağlandığını söyleyemeyiz, ama Sovyetler Birliği eğitim sisteminin bu başarıda önemli bir katkısının olduğunu rahatlıkla dile getirebilirim. Evet, ailem diasporada özellikle akademi ve siyaset alanında önemi bilinen aileler içerisinde sayılır. Elbette bu alanlarda ve daha diğer birçok alanda çok önemli aileler ve şahsiyetler mevcut ve biz hepsiyle gurur duyuyoruz. Kafkasya Kürtlerinde kadın ve erkekler arasındaki fırsat eşitsizliği yaşam ve kariyer alanlarına nasıl yansıyor? Siz fırsat eşitsizliğine rağmen, başarmış bir kadın olarak bunu nasıl aştınız? Fırsat eşitsizliği her nerede yaşanıyorsa orada elbette ki iki cins arasında bir uçurumun olacağı da muhakkak. Sovyetler Birliği döneminde hemen hemen her alanda fırsatlar kadın ve erkek arasında kesinlikle derin uçurumlara sahip değildi. Sosyalist Sovyet yönetimi herkese her zaman için eşit düzeyde fırsatlar sundu veya sunmaya çalıştı. Sanırım daha sonrasında yani Sovyetler Birliğinin yıkılmasından sonra kadınlar biraz arka plana itildi. Mecburiyet ve zorunluluk ortadan kalktığında birçok muhafazakar kesim, kadınlarını Sovyetler dönemi öncesi, yaşam tarzlarına göre şekillendirme çabası içerisine girdi. Elbette günümüzde de çok başarılı kadınlar bulunmakta, hatta erkeklerin başarılarını fersah fersah aşan kendi alanlarında çok başarılı kadınlar var. Ama benim şahsi görüşüm; Sovyetlerde fırsat eşitliği daha fazla ağır basıyordu. Home Credit Bank’ın Kazakistan Ceo’susunuz. Böylesi bir çalışmaya, öncülük serüveniniz nasıl başladı ve Home Credit Bank nedir, çalışma yöntemi nasıldır, sizin buradaki çalışmalarınız hakkında bizleri bilgilendirir misiniz? Öncelikle şunu belirtmek isterim ki finans ve bankacılık serüvenim, Home Credit Bank’tan öncesine dayanıyor. Uzun yıllar Ziraat Bankası Alma Ata şubesinde çalıştım ve çeşitli kademelerde yöneticilik yaptım. Daha sonra yaklaşık 10 yıl International Bank’ın Alma Ata şubesinde çalıştım. Sonrasında da Home Credit Bank’ta çalışmalarıma başladım. SB JSC Home Credit Bank, tüketici finansmanı için küresel bir platform olan Home Credit N.V. Holding’in bir parçasıdır. Home Credit, Orta ve Doğu Avrupa, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri, Çin, Güney ve Güneydoğu Asya ülkeleri olmak üzere dünyanın 10 ülkesinde temsil bankacılık faaliyetleri sürdürmektedir. Home Credit Bank bugüne kadar 123.7 milyondan fazla müşteriye hizmet vermiştir. Bankamız Çek Cumhuriyeti merkezli bir banka olup, Kazakistan’da 3.5 milyon müşterisi ve 5 bin personeli olan çok önemli bir bankadır. Bir Anne ve başarılı bir kadın yöneticisiniz. Şahsınızdan yola çıkarak erkeklerden farklı olarak öne çıkan ve başarınızı sağlayan yöntemleriniz var mıdır, varsa nelerdir? Açıkça söylemem gerekirse, erkeklerden farklı olarak farklı yöntemlerim var mıdır, yok mudur düşüncesi bende hiç oluşmadı. Ben sadece evimde de, işimde de, sosyal hayatımda da prensiplerim ve doğru bildiğim değerlerimle, yaşantıma ve çalışmalarıma devam ediyorum. Olayın bir de disiplin kısmı var – ki - bu benim için olmazsa olmaz kıstaslardan biri. Bir yerde disiplin yoksa orada başarılı olma şansınız kesinlikle yoktur. Tabiî ki işinizi, çevrenizi, sevdiklerinizi sevmeniz, onları önemsemeniz de başarılı olmanız da çok önemli bir konuma sahip. Çok çalışıyorum ve işim konusunda çok kafa yoruyorum. Ve de çok yoruluyorum. Ama dinlenme ve kendime zaman ayırma konusunda da çok hassasım. Sanırım hayatı sevmem ve kendime zaman ayırmam da beni motive eden etkenlerin başında gelmekte. Kazakistan devlet başarı ödülünü aldınız, bu ödül kimlere ve niçin veriliyor? Aynı şekilde Kazakistan Kürtler Birliği ‘Yılın Kişisini Seçiyor’ da yapılan oylama sonucunda siz ödüllendirildiniz. Hangi çalışmalarınız size ödülleri alma yolunu açtı? Evet bu ödül bir kaç yıldır veriliyor. Kendi alanında başarılı olan insanlara verilen bir ödül. Sanırım benim bankacılık alanım ile birlikte, sosyal projeler alanında yaptığım çalışmalar konusu da beni bu ödüle layık görmelerinde rol oynadı. Her iki ödülün de Kazakistan genelinde, bir kadına, özellikle de bir Kürt kadınına verilmesi benim için inanılmaz derecede gurur kaynağı oldu. Hem Kazakistan bankacılık ve ticaret sektörünün, hem de Kazakistan Kürtler Birliği ‘Berbang’ın bu ödülleri şahsıma, özellikle bir Kürt kadınına vermesi, önümüzdeki süreçte daha farklı projelere imza atmam konusunda bana cesaret, bir o kadar da onurlu bir sorumluluk yükledi. Geçmiş yıllarda eğitim alanında, sosyal alanda projelerimiz oldu. Önümüzdeki bir iki ay içerisinde de Kazakistan da öncelikle Alma Ata’da, belki de Astana’da kültürel alanda bir kaç kültürel çalışmamız olacak. Yakında bunun içeriğini medyayla da paylaşacağız ve bu tür çalışmalar gerçekten benim için gurur ve mutluluk kaynağı. Sizin aracılığınızla beni bu ödüllere layık gören kurum, kuruluş ve çok değerli şahsiyetlere teşekkür ederim. Forbes Ekonomi Dergisi ile Fransa ve Rusya’da ki medyalarda ekonomi konusunda görüşlerinize sıkça başvuruluyor. Diğer ekonomistlerden farklı olarak bakış açınızı belirleyen yönler nelerdir? Diğer ekonomistlerden farklı olarak, global ekonomi alanında çok da farklı görüşlere sahip değilim. Genel anlamıyla Dünya, ekonomik bir darboğazla karşı karşıya ve bu her yönüyle hissedilen bir olgu. Kürdistan Bölgesine ziyaretlerde bulundunuz ve Kürdistan Bölgesi üst yöneticileri ile görüşmeler gerçekleştirdiniz, nasıl bir izlenimle ayrıldınız? Evet dediğiniz gibi sürekli seyahat ederim. Kürdistan Bölgesi de severek ziyaret ettiğim bölgelerden biri. Elbette ki kendi alanımda birçok kişi, kuruluş ve yöneticiyle görüşmelerim oldu. Çok önemli sorunlar var, ama yine de bana göre bölgenin en istikrarlı alanlarından birisi Kürdistan Bölgesi. Özellikle bürokrasi alanında önemli sorunlar var. Bunların hızla aşılması gerekir. Geçtiğimiz 25 yılda önemli aşamalar kaydedildi. Gelişim sağlanamayan alanlar ve konular var. Ama önümüzdeki 25 yıl çok önemli. Bu sürecin Kürdistan Bölgesi’ni Ortadoğu’da çok önemli bir konuma taşıyacağı kanaatindeyim. Siyasi alandaki sorunlar, diğer alanları da ister istemez olumsuz etkiliyor. Siyasetteki tıkanıklık, özellikle de Erbil ve Süleymaniye arasındaki farklı görüş, davranış ve olumsuz uygulamalar azaldıkça, diğer sorunlu konuların da kolay bir şekilde aşılacağını düşünüyorum. Bu konuda Kürdistan Bölgesi Başkanı Sayın Neçirvan Barzani ve Sayın Başbakan Mesrur Barzanî’yi çok önemsiyor ve fikirlerine değer veriyorum. İkisi de dinamik, modern, Ortadoğu ve dünya siyasetini, ekonomisini ve sorunlarını iyi derecede bilen insanlar. İki modern yüzün var olan sorunların üstesinden geleceğine olan inancım tam. Sizler aracılığı ile her ikisine de başarı dileklerimi iletmek istiyorum. Kürdistan Bölgesi’ni ziyaret ettiniz, bu ziyaret esnasında Kürdistan Bölgesi’nin ekonomi ve bankacılık sistemlerine ilişkin nelerle karşılaştınız? Bu yönlü öneri ve tavsiyeleriniz oldu mu, şu an için, takip ettiğiniz kadarıyla, Kürdistan Bölgesi’ne yönelik öneri ve tavsiyeleriniz nelerdir? Olumsuzluklar var tabi. Sonuçta bağımsız bir devlet yok karşımızda. Bahsettiğiniz konularda bazı adımlar atılmış ama çok yetersiz. Bence bölge dışından bazı insanların önünün açılması gerekir. Sadece finans ve bankacılık konusunda değil, birçok alanda bütün dünyadaki başarılı insanların bölgeye çekilmesi ve onlardan faydalanılması gerekir. Bu konuda gerekli ve yeterli adımların ve çalışmaların yapıldığı kanaatinde değilim. Bazı alanlar sanki ipotek altında ve bence liyakat çok ön planda değil. Bu bir sorun ve bunun aşılması gerekir. Ama yine de gerçek anlamda ümitli olduğumu söylemek isterim. Meslek çalışmaları ve hayatta başarılı bir Kürt kadın olarak, Kürt kadınlarına başarılı olabilmeleri için öneri ve tavsiyeleriniz nelerdir? Önceki sorularınız da bu konuya kısmen cevap vermeye çalıştım. Disiplin ve prensipler çok önemli. Özellikle aile içerisinde, dışarıda, çalışma alanlarında kısaca nerede olurlarsa olsunlar, kadınlar bir şeyi yaptıklarında severek yapsınlar. Evet biliyorum kolay değil ama kadınların hayata pozitif baktıkça, başarı oranlarının da arttığına inanan biriyim.
Comments