Ezdi kızı Gulé'nin uçurum örgüleri Ruken Hatun Turhallı 2020/08/03
- Ruken Hatun Turhallı
- 8 Eki 2020
- 3 dakikada okunur

Ezdi kızı Gulé'nin uçurum örgüleri Ruken Hatun Turhallı 2020/08/03
Ezdi kızı Gulé'nin uçurum örgüleri Ruken Hatun Turhallı 2020/08/03 - 13:50 Kürdistan FacebookTwitterViberWhatsAppPrintMore Ruken Hatun Turhallı BasNews - Şengal'de Ezdiler 3 Ağustos 2014 yılında, her zamanki gibi bütün cömertlikleriyle ''Çileyê Havin"" bayramına büyük bir coşkuyla hazırlanıyordular. Öyle ki bazı anneler çevre köylere gelin giden kızlarını sevindirmek için geceden onları ziyarete gitmişlerdi. Başka köylerden de yeni evli genç kadınlar baba evinin yoluna koyulmuşlardı. O Gece birbirlerine kavuşanlar hasret gidermeye başladı. Aile bireyleri birlikte en güzel yiyecekleri hazırlamış, sabahın erken saatlerinde yakınlarının mezarları başında hayır yapacakları için huzurlu ve mutluydular. Bazı aileler sonu bitmez sohbetlere dalarak sabahı bekliyorlardı. Bazıları da vakitsiz gece misafirliğine gelen Arap kirvelerine en cömertçe ikramlarda bulunuyorlardı. Kirvelerin karanlık hesaplarından habersiz sohbeti koyulaştırıyorlardı. Gecenin ilerleyen saatlerinde kirveler uğurlandı. Bir kaç saatlik uyku için yataklar serildi ve ve uyku moduna geçildi. Gece saat 3'te çevre köylerden gelen silah sesleriyle, herkes derin uykusundan uyandı. Kısa telefon trafiği ardından çatışmaların olduğu köylerdeki gerçeklik öğrenildi. Köy okullarının hoparlörlerinden köyün kanaat önderleri herkesin yönünü Şengal Dağları'na vermesini istiyordu. Aileler genç kızlarını ve kadınlarını korumaya almak istiyorlardı. İlk grup olarak, kadınlar ve kızlar yönünü dağlara verdi. Komşu Suni Müslüman kirveler hemen yol kavşaklarına gelmiş, ikna turlarına başlamıştı. Bazı aileler kirveleri dinlemeyerek yönlerini Şengal Dağı,na vermiş ve dağın yamaçlarına dek ulaşmışlardı. Müslüman Suni Arap kirvelere inanan Ezdiler, üç gün sonra gelen siyah giyimli Arap komşuları tarafından, İlkin silahları alınıp savunmasız bırakılmış, sonraki gün köyün okullarında toplanmaları istenmişti. Kadınlar ve genç kızlar okulun sınıflarına alınmış üzerlerindeki zinnet eşyaları ve paraları istenmişti. Siyah giyimli kirveler ganimetlerini aldıktan sonra kadınlardan yaşlarına göre gruplar şeklinde ayrışmalarını emrettiler. Silah zoruyla kızlar ve çocuklar annelerinden koparıldılar. Gruplar şeklinde araçlara yerleştirildiler. İlkin Şengal merkeze sonra Tel Affer'e götürüleceklerdi. Otobüslere bindirilirken, yaşlı Ezdi erkeklerin, okulların arka bölümünde katledilmeleri kadın ve çocuklara izletildi. Kadınlar silah ve çığlık sesleri altında uzaktan akrabalarının katledilmelerini izlediler ve daha sonra otobüslere bindirildiler. Otobüs konvoyları içerisinde uzun bir yolculuk ardından Suriye'ye, Şedadi'ye götürüldüler. IŞİD Emirlerinin gözetimi altında kadınlar sarışın, esmer, genç, orta yaşlı, evli, bekar şeklinde gruplara ayrıştırıldı. Sarışınlar Suriye'de Emirler için bırakıldı. Esmerler Irak'a geri gönderildi. Suriye'de kalanlardan birisi de genç güzeller güzeli Gulê'ydi. Güzelliği Rakka'ya kadar gönderilmesine neden olmuştu Gulê"nin. Oysaki çirkin görünmek için üstünü başını yırtmış, yüzüne toz ve toprak sürmüştü. Yine de güzelliğini gizleyememişti. Kolu kanadı kırılmış bir kuş misali avcı'dan avcıya satıldı. Silah zoruyla, elleri ve ayakları zincirlendi. Ağzına silah dayanarak cinsel şiddette uğradı. Köle gibi çalıştırıldı. Gulê her gün kaçma planları yaptı. Bulunduğu yerde üç aşamalı güvenlik çemberi içerisindeydi. Buda kaçmasını imkansız kılmaktaydı. İçinde hep bir gün mutlaka diyerek umutlar yeşertmişti. Kürtlerin cesur ve savaşkan gençleri Rakka'ya girdiğinde o mahşer gününü andıran savaş manzaraları, O"nun umutlarının gerçeğe evrildiği gündü. Gulê barut ve kan kokusunun genzini doldurduğu gün, Kürt genç kızlarının zılgıtlı ve Kürtçe konuşmaları altında bulunduğu kafesten kurtarıldı. Onu Kürtçe karşılayan hem cinslerinin sıcaklığını içinde his ederek elini onlara uzattı. Önce Rakka'dan Rojava Kürdistan'ına, Ezdi evine götürüldü. Oradan akrabaları ile telefonla irtibat kurdu. Telefon sohbetinde kurtulduğu için sevindi ve güldü. Telefonun öbür ucunda onunla diyalog içinde olan kişi birinci dereceden akrabası olmadığından ailesi için korktu ve ağladı. Telefondaki ses onu sakinleştirdi ve ardından Rojava'dan, Güney Kürdistan'a geçti. Akrabaları onu büyük bir sevinçle karşıladı ve bağrına bastı. Gulê yakın akrabalarını görmeyince bir kaç gün sonra kendi köyü Tılbinant'a gitmek istediğini söyledi. Akrabalarını köy ziyareti için ikna edemedi. Kafasında planlar yaptı ve gece erken uyudu. Şafak sökmeden uyandı. Sessizce hızlı adımlarla köyü Tılbinant'ın yolunu tuttu. Tılbinant'ın en yüksek zirvesini kendine hedef olarak belirledi. Durmadan yürüdü taki tepedeki en yüksek noktaya ulaşıncaya dek. Tepeye ulaştığında hafifçe esen rüzgar terini kuruladı. Uzaktan köyünü izledi. Çocukluğuna dair anılar içinde köyünü gezdi. Annesi ve ninesinin hep anlattığı ferman hikayelerindeki baş kahraman kadınları tek tek hafızasında yeniledi. Usulca oturduğu taştan kalktı yanında getirdiği makası her iki saç örgüsünün kök noktasına getirdi. Makasa var gücüyle yüklendi. Kesilmiş her iki saç örgüsünü avuç içine aldı uzun bir süre donmuş gözlerle onlara baktı. Artık vedalaşma zamanı dedi kendine. Uzun örgülerini en tepedeki taşa sardı. Ardından nenesinin ferman günlerinde anlattığı kadın kahramanların uçuşan kanatlarına daldı. Her iki kolunu bir kuşun kanat çırpınışı gibi yaptı ve en yüksek zirveden kendini uçuşa bıraktı. Sabah Gulê'nin yatağında olmadığını fark eden akrabaları, Tılbinant'ın yolunu tuttu. En zirveye vardıklarında taşın etrafına dolanmış Gulê'nin örgülerini gördüklerinde Ezdi Fermanlarında kahramanlaşan kadınlara, güzel Gulê'ninde yeni bir kahraman olarak eklendiğini gördüler. Şengal'e gittiğimde Gulê'nin köylüleri bana onun gerçek hikâyesini anlatmıştı. Gulê ve katledilen Ezdi Halkımızı saygı ve minnetle anıyorum.
Comentarios